• Konular – 
  • Ali Kemal Saran, müftü

    Doğum 1934 Trabzon, Çaykara, Vefât 2010

    Inönü zamanı

    Halk Partisi'nin son dönemleri olduğundan, her ne kadar Kur'ân okutma yasağı biraz gevşese de ortamda yine jandarma korkusu hâkimdi. Bunun için hocamız, caminin önüne daima içimizden bir nöbetçi diker ve Çaykara yolundan jandarmaların gelmekte olduğu haberi geldiğinde, hemen Kur'ânlarımızı caminin tavan arasındaki boşluğa gizler ve cami etrafında oynamaya koyulurduk. Her ciddi olaydan bile, bir oyun çıkarmakta mâhir olan talebeler, bu nöbet görevini hiç savsaklamazlar, şakaya alıp, sahte alarm vermezlerdi.

    ...40'lı yılların sonunda Meydan Parkı'nda, eski Sümer Sineması'nın önündeki meydanlık alanda, asılarak idam edilmiş bir adamın darağacında sallandığını gördük. Muhtemelen halkın gözü önünde idam edilmiş; başkalarına ibret olması için de infazdan sonra bir müddet darağacında kalması istenmişti. Ayrıca çevredekiler bu korkunç olayı sessiz bir biçimde, merak ve ürpertiyle seyrediyorlardı...

    ...bu dönemde suçlular dayak ve işkenceyle konuşturulamıyorsa, onlar daha fazla tahrik edilir ve suçlarını kabul ettirmeye yöneltir diye jandarmalar tarafından evlerinin çatısındaki kiremitler gözleri önünde kırılırdı ve hatta tarlalarda bulunan henüz yetişmemiş mısır fideleri koparılırdı.

    ...Köydeki çocukluk dönemimde ve daha sonraki talebelik hayatımda, bu medresenin bazı odalarının ikişer üçer kişi olmak üzere her zaman talebelerle dolu olduğuna şahit oldum. Bunlara köy evlerinde kira vermeksizin oturan ve dershaneye okumak üzere devam eden yabancı talebelerle, köyümüzden gelenler dahil değildi. Köyün imamından başka, camide daima bir büyük ders hocası, sonbahar ve kış mevsimlerinde çocukları okutan bir sıbyan hocası ve bir de büyük hocaya yardımcılık eden bir kalfa öğrenci bulunurdu…