ilköğrenimi Kayseri'de tamamladı. Kur'an öğrenimine devam ederek 1950'de hafızlık diplomasını aldı. 1952 yılında Istanbul'a giderek Gönenli Mehmed Efendi'nin talebesi olup Hüsrev Efendi, Ömer Nasuhi Bilmen, Bekir Hâkı ve Dersâm Selahaddin gibi isimlerden tefsir, hadis, fıkıh, kelam gibi alanlarda dersler aldı.
....1940larda, 1950lerde Kuran okumak serbest olsaydı Gönenli Mehmet Hoca çok mühim bir hizmet yapmış olmazdı. Fakat Kuran okumak yasak. Ben hafızlığımı Yozgatın Yahyasaray, Kayerinin Akçakışla köyünde bitirdim. Ama nasıl bitirdim? Gizlice evde hapishanede kalır gibi çalışırdık, başka bir köyde. Sabaha karşı hocamıza gider karanlıkta dersimizi verir ve aydınlanmadan gelirdik. Eğer ortalık aydınlık olursa, ortalık aydınlanırsa gidemezdik. Çünkü görürlerdi bizi. Kuran okuduğumuz anlaşılırdı. Bu noktanın çok iyi bilinmesi lazım. Sadece Kayseride bir resmi Kuran kursu vardı. Taşcıoğlu Kuran Kursu. Ve ben 1950de orada hafızlığımı dinlettim, resmen hafızlık diplomamı aldım. Ama ben okumak istiyorum. Köyümüze imam lazım, kasabalara vaiz lazım, müftü lazım, kürsüler boş. Mihraplar boş. Kuran okumak yasak olunca ne olacak? Okumak içinde para da lazım birde. Biz Anadolu çocuğuyuz, köylü çocuğuyuz. Okuyacak imkanımız da yok. Ama Anadoluya bir söz yayılıyordu. Istanbula git Gönenli Mehmet Efendi diye birisi var. Ona bir düş gerisine karışma. Anadoluda bu çok yaygındı. O yatağını da, yemeğini de, hepsini deruhte eder derlermiş. Anadoluda ne kadar benim gibi parası olmayan varsa Istanbula Gönenli Mehmet Efendiye akın etmişlerdi. Istanbulda Mehmet Efendinin (el altından) okuttuğu talebe sayısı 650bini bulmuştu.
.....